Peygamberimden (a.s.m.) Çocuk Yetiştirme Sanatı

Mümin kadının bir diğer özelliği izzetli olmaktır.
20 Nisan 2018
İsra Suresi 76-82
21 Nisan 2018

Peygamberimden (a.s.m.) çocuk yetiştirme sanatı

Allah Resulü bir gün camiye giderken yolda ezan ile dalga geçen yahudi çocuklarını duydu. Aralarından birinin sesi çok güzeldi ve o ezanı ağzını eğip bükerek söylüyor diğerleri de ona gülüyordu.

Bizler olsak ne yapardık bu durumda ?
Şiddet, hakaret…

Allah Rasulü yolunu değiştirerek çocukların olduğu yöne doğru yavaşça ilerledi.
Yanlarına yaklaştı öncelikle elini kaldırarak selam verdi (bu piskolojide benden size zarar gelmez anlamında)

Ve; “Az önce çok güzel bir ses duydum, o sizden mi geldi?” diye sordu.

Şu inceliğe bakar mısınız…
Çocuk güzel ses deyince sevindi tabi hemen öne atıldı;
-‘Evet ben söyledim’ dedi.

Efendimiz ona; ‘senin sesin ne kadar güzeldir öyle.!
Seni su mescide götürsem ordaki amcalara da söyler misin’ dedi.
Çocuğun gururu okşanmıştı mutlu oldu.
‘Söylerim ama ben ezanı bilmiyorum ki’ dedi.
– ‘Olsun ben öğretirim sana’ dedi Allah rasulü.

Ve o söyledi çocuk tekrarladı bu şekilde ezberledi.
Sonra efendimiz elinden tuttu diğer çocuklar ile birlikte mescide gittiler ve Resul yol boyunca onun saçını okşamıştı.
Mescidte okuyunca oradaki sahabeler de güzel övgülerde bulundu çocuğa. Kendini çok iyi hissetmişti çocuk.
Efendimiz çocuğa yaklaşarak; ‘senin sesin çok güzel ben seni Mekkeye göndersem orada kabeye müezzinlik yapmak ister misin?’ dedi.

Şu insan kazanma sanatına bakar mısınız…
Çocuk farkında bile olmadan müslüman olacak.
Oralarda Kabe de müezzinlik herkesin bildiği bir şey, konuşulan bir şey, çocuk da bunu biliyor, büyük bir şey olduğunu biliyor ve çok hoşuna gidiyor bu durum. Kabul ediyor.

Ve yıllar sonra..
Işte bu çocuk; Ebu Mahsure…
Sahabeden, Kabe müezzinlerinden Ebu Mahsure…
Fakat onun diğer müezzinlerden bir farkı var, saçları çok uzun.
Onu gören ve bu olayın mahiyetini bilmeyenler;
‘Ya Mahsure bir de müezzinsin neden kesmezsin bu saçlarını, bu ne hal?’ diyor.

O böyle diyenlere içleniyor ve diyor ki; ‘Nasıl keserim ben bu saçları, bu saçlara kim dokundu siz biliyor musunuz? benden nasıl kesmemi istersiniz”
Daha ne denir ki…
Bu olay bize bir çok dersi bir arada vermiyor mu?
Bizler kendi çocuklarımıza bile böyle sabırlı, böyle anlayışlı olamıyoruz.

Allah Rasulü yapılan hatayı nelere çevirirken bizler hataya hatayla karşılık veriyoruz her seferinde.
Hem de kendi canımızdan olan çocuklarımıza.!
Ahmet Turgutlu’dan alıntıdır.

Bir Cevap Yazın